İL MÜFTÜSÜ ŞEVKET DİLMAÇ'IN "RAMAZAN AYI" MESAJI
Ramazan ve Dayanışma
Yaratılmışların en şereflisi, en mükerremi olarak yaratılıp nice imkan ve nimete kavuşturulan kullar olarak bizleri Ramazan'a, teravihe, barışa, kardeşliğe, huzur mevsimine kavuşturduğu için Rabbimize sayısız hamd-ü senâlar; yolumuzu aydınlatan kandilimiz ve rehberimiz olan iki cihan serveri Hz. Muhammed Mustafa'ya binler salât ve selâm olsun.
Ramazan ayı, iyiliklerin çoğaldığı, gönül dünyamızın inşiraha erdiği, kardeşliğimizin perçinlendiği, umutlarımızın yeniden yeşerdiği bir bahar mevsimidir. Ramazan, bir yardımlaşma, paylaşma ve dayanışma ayıdır. Oruç, iftar, sahur, mukabele, teravih gibi ibadetlerle gönül dünyamızın ilahi rahmet ve bereket esintileriyle güzelleştiği bu mübarek ay, aynı zamanda infak, ikram, zekât, fitre ve sadakalarımızla dayanışma bilincimizi güçlendirmekte ve kardeşlik duygularımızı pekiştirmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığımız, maruz kaldığımız afet ve felaketlerin sonuçlarına dair toplumsal bir duyarlılık oluşturmak için bu yılın Ramazan temasını “Ramazan ve Dayanışma” olarak belirlemiştir. Ramazan ayı boyunca yapacağımız programlarla toplumsal dayanışma bilincini güçlendirerek depremzede kardeşlerimizin yaralarını sarma hususundaki duyarlılığın devam ettirilmesini hedefliyoruz.
Asil milletimiz, tarih boyunca olduğu gibi bugün de yardımlaşma ve dayanışma ahlakının en güzel örneklerini ortaya koymaktadır. Nitekim iyiliği, yardımlaşmayı, dayanışmayı hayat düsturu bilen aziz milletimiz, yaşadığımız “asrın felaketi” karşısında büyük bir dayanışma örneği sergilemiştir. Tarihin en büyük sınavlarından birini yaşayan milletimiz, aynı zamanda tarihin en büyük fedakarlıklarından birini ortaya koymuştur. Paylaşma, yardımlaşma ve dayanışma bilincimizi diri tuttuğumuz sürece milletimiz, elbette acılarını teskin edecek, yaralarını saracak ve umutla geleceğe yürümeye devam edecektir. Ancak şu bir gerçek ki afetlerin meydana geldiği ilk günlerde yüksek bir duyarlılık ve özveri ile adeta bir iyilik yarışına dönüşen yardımlaşma seferberliği, ne yazık ki bir zaman sonra zayıflayabilmektedir. Dolaysıyla acıyla kavrulan yürekler teskin oluncaya, ihtiyacı olan tüm mağdurlar normal hayatlarına dönünceye kadar yardım faaliyetlerimizi hız kesmeden devam ettirmeliyiz. Dayanışma şuurumuzu diri tutmalı, güçlendirmeli; maddi ve manevi desteklerimizle kardeşlerimizin yanında olmaya devam etmeliyiz. Özellikle Allah’ın mümin kullarına bir ikramı olan Ramazan ayında zekât, fitre, sadaka ve iftar sofralarımızla iyiliği ve bereketi çoğaltmanın gayreti içerisinde olmalıyız. İnşallah bu mübarek ayın manevi iklimiyle yaralarımızı saracak, hep birlikte bayram sevincini yaşayacak ve umut dolu yarınlara hep birlikte kavuşacağız.
Şevket DİLMAÇ
Tunceli İl Müftüsü